2018 Çalışma Bakanlığı 9. Uluslararası İSG Kongresi
Çalışma Yaşamımıza Bir Damla Su
Tahsin ÖZYAMAK
Eğitim Planlama Sistemleri İş Sağlığı ve Güvenliği Danışmanlığı
Kdz. Ereğli/Zonguldak/Türkiye
tozyamak@eps-isg.com[H1]
Öz: Giriş:
Tahsin Özyamak
Eğitim Planlama Sistemleri ve İş Sağlığı Güvenliği Danışmanlığı
Amaç: “Çalışma Yaşamımıza Bir Damla Su” İş Yaşamımızın başta yöneticilerin tutum ve davranışlarını, bunların işletmelere olumlu veya olumsuz etkilerini, mesleki eğitim olmak üzere önemli konuları ve birbirini etkileşimlerini çalışan gözüyle bir araya getirmek için hazırlanmıştır.
Kapsam: İş Yaşamımıza yön veren Yönetim Kurulu Başkanı, Sendika yönetimi, Akademisyen, yönetici, Mühendis, Çalışan, Öğretmen, meslek seçimi için uğraş veren öğrencilerle yaptığım birebir görüşmeleri içermektedir. Bu çalışmam yaklaşık 1 Yılda tamamlanmıştır.
Sınırlıklar: Çalışma hayatımızdaki her statüden birer kişiye yer verilmiştir. Bunların yanında danışmanlık ve denetçilik yaptığım şirketlerdeki yaşadığım deneyimler, Türkçe ve yabancı kaynaklara da yer verilmiştir
Yöntem: İşletmelerin sürdürülebilirliği, rekabet ve kalitenin arttırılması için başta aile, eğitim sistemi, yöneticilerin tutum ve davranışları gibi birçok faktörün başarıyı etkilemektedir.
Çalışmam 11 bölümden oluşturulmuştur. Bu başlıkların özeti aşağıdaki gibidir.
“Eğitim, Gelecekten Ne Bekliyoruz”:
Eğitimin sistemimizin çalışma hayatımızdaki yeri neresi? Eğitmenlerimiz, çalışanlarımız ve öğrencilerimizin bakış açıları nelerdir?
“Yarının tohumları bugünden atılıyor.”
Deneyimlerimizi; ailemizde, eğitimimizde, işyerimizde, toplumda uygulayan bir insan; sevginin, başarının teminatı olacaktır.
“Aile” yaşamımızda sağlıklı birliktelik kurulabildiğimizde sosyal ve çalışma yaşamımız mutluluğa dönüşecektir.
“Amaç ve Hedeflerimizdeki Çaba ve Engeller”
Bu iki kavramı, yaşamına iyi analiz edemeyerek yerleştiremeyenlerin elde ettikleri başarıları geçici olacaktır. “Biz” bilinci ve başarı; amaç ve hedefleri iyi oluşturmakla elde edilebilecektir.
“Hak ve Hukuk”:
Toplum olarak dilimizden düşürmediğimiz Hak” ve “Hukuk” uygulamalarımızda ne kadar başarılıyız? Hele, iş yaşamındaki uygulamalar…
“Teşvik Etmek-Biz Bilinci”:
İş yerinde başarının sağlanabilmesi “biz” bilincinin oluşabilmesi için çalışanın; insan yerine konulması, güvenilmesi, fikrinin sorulması sonucunda elinden gelenin en iyisini yapabileceği unutulmamalı.
“Bilgi”:
Günümüz koşullarında çok kolay elde ediliyor görünse de onu hayatımızın içine ne kadar yerleştirebiliyoruz? Bilgimizi gerektiği gibi kullanmaktaki becerimizi niçin geliştiremiyoruz?
“Mücadele Ruhu”:
Göçmen kuşların binlerce kilometre uçuşunu gözünüzün önüne getiriniz. Varmak istedikleri yere hangi güçle geliyorlar acaba? Bunun önemli noktası “Mücadele Ruhu” olabilir mi?
“Olumlu Düşünme”:
Çalışma hayatımızdaki alışkanlıkların, çevremizdeki istemediğimiz olayların bir davranış alışkanlığı sonucu oluşuyor. Bilinçli bile olsak kötü alışkanlıklarımızı terk etmek kadar bizi hiçbir şey zorlamıyor.
“Yöneticilik ve Liderlik, İletişim”:
Çalışanların çabalarının İşletmedeki başarı ve kaliteye etkisi iyi yönetimden, liderlik ve iletişimden geçer.
“Yürek, Beyin ve El”:
İş yaşamımızda işveren sermaye koyarak “Yüreğini”, yönetici liderliği ile “Beyni”ni, çalışan kabiliyeti ve özverisi ile “El” i temsil etmektedir. Bu üç değeri olmadan tek başına hareket etmek ve başarılı olmak mümkün değil.
Bulgular:
Çalışanların devir sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Alına bütün tedbirlere rağmen İş Kaza verilerinde Kaza Sıklık ve Kaza Ağırlık Oranlarında tüm ülkemizde maalesef artmaktadır. Kurumsal firmalardaki iş güvencesi ve şirket kültürün oluşması başarıyı getirmektedir.
Sonuç: Nüfusumuz artıyor. Her yıl ortalama bir milyon öğrenci eğitime başlıyor. Neredeyse bir o kadarımızın da eğitimini tamamlıyor. Bu bireylerin birçoğu iş hayatına büyük umutlarla atılmak istiyor. Eğitimimize ve beklentilerimizi karşılayacak maddi kazançlara göre iş. Ve maalesef gerçeklerle yüzleşmeye başlıyoruz. İmkân olsa da, herkes kendine uygun iş imkânı bulup hayata olumlu başlayabilecek bir dünyamız olsaydı.
Eğitimlerini başarı ile tamamlayanların iş hayatına atıldıklarında onları başta yöneticilerinin liderliği olmak üzere birçok engeller bekliyor. Çözüm üretmek eminim kolay değil. İlgililerin çabası var mı? Eminim, muhakkak uğraşıyorlar. Ama yeterli olduğunu söyleyebiliyor muyuz? Bence hayır.
Mevcut çalışanlarımız ise iş hayatında ne kadar mutlu? Gelecekten ne bekliyorlar? Önlerine çıkan engellerin aşılmasının, günümüz koşullarında ne kadar güç olduğunun hepimiz farkındayız. “Çoğumuzun, buna da şükür, bu iş de olmayabilirdi.” dediğini duyar gibiyim.
İşletme faaliyetlerimizde tespit edilen iyileştirmeleri içine girmeye başladığımızda yatırım maliyetleri, statü, yönetmelikler, liderlerin başını çektiği birçok sorunlarla karşılaşıyoruz. Ve neticede çaresizlik içinde geçen mutsuz bir çalışma hayatı bizi bekleyebiliyor.
Çözümün adresi eğitim camiasına, siyasilere, sendikalara, iş adamlarımıza ve tabii ki en önemli etken olarak ailelerimizin bilinçli hareket etmesine bağlı. Çözüm “yürek, beyin ve el” i birlikte hareket ettirmekten geçiyor.
Başarı gelecek mi acaba? Tamamen mümkün değil, ama çaba göstermenin hiç mücadele etmemektense her zaman hayırlı olacağını düşünüyor ve destekliyorum.
Hepimiz birer anne ve babayız, iş yerinde yönetici ya da çalışan, belki fabrika sahibi, kamu hizmeti veren memur, amir, öğrenci veya öğretmen olabiliriz. Dün başka bugün başka yarın daha başka çalışmalar içerisinde olabiliriz. Daha farklı görevlerin bizi beklediğinin bilincinde olmalıyız.
Bugünkü durumumuzu, dünden öngöremediğimiz gibi, yarınımızın da bizi nerelere götürebileceğini kestiremeyiz. Ancak yaşamımızın birey olarak sadece kendimizi değil toplumu da ilgilendirdiğini yani birbirimizi etkilediğimizin farkında olmalıyız.
Çalışmamın amacım çalışma yaşamımızda karşılaştığımız zorlukları, çözüm önerilerini, tecrübelerimle yazıya dökebilmek, dile getirebilmek. Çalışma yaşamının her kademesinde yar alan, ter akıtan çalışanlarımıza, sağlıklı ve mutlu olarak eve dönmesini bekleyen ailelerine, onlara maddi kazanç sağlamaya çalışan işverenlerimize bir katkı sağlamaktır.
Yazar Notu: Bu çalışma Tahsin Özyamak tarafından yazılan 2017 yılı Kasım ayında İş Yaşam Serisi kapsamında yayınlanan “Çalışma Yaşamımıza Bir Damla Su” adlı kitabından türetilmiştir.